Bir Kocanın Değişimi-1

Bir Kocanın Değişimi-1
Sigarasını söndürdü, telefonuna karısından gelen son mesaja baktı “Merak etme iyiyim, bir iki saate geliyorum” saat 02:00 olmuştu arkasına yaslandı. Henüz iki yıllık evli olmasına karşın nasıl bu hale geldiğini biliyordu. Karısı Sevil söylemişti üstelik “Özkan boşanalım bu böyle yürümez” kabul etmemişti, karısının kendisini affedeceğini düşünüyordu. O kabus gibi günü hatırladı.

Karısı bir gün erken dönünce eve, kendi yataklarında hem de karısının en yakın arkadaşı Fatma ile basılmıştı. Üstelik kaçacak bir yer de yoktu ikisi de çıplak ve sevişiyordu. Fatma’nın dul amının içine girip çıkıyordu. Kapı açılır açılmaz karısı ile göz göze geldi “Allah belanızı versin” deyip çıkmıştı karısı.

Karısı eve dönmüştü, konuşmuşlardı üstelik “Özkan ben artık sana dokunamam, hayır seni asla affetmeyeceğim yol yakınken boşanalım” demişti ama kabul etmemişti bunu! Nasılsa affederdi, beklemeye başladı, karısı sürekli bunu dillendiriyor yaşlarının genç olduğunu söylüyor, kendisini affetmeyeceğini söylüyordu yetmezmiş gibi yatakları da ayırmışlardı hatta onun yanında soyunup giyinmiyordu bile bir keresinde dokunmak istemişti karısına, onun o minyon halini seviyordu 1.55 boylarında, güzel olmasa da tatlı bir kadındı küçük avuç içi kadar memeleri biraz topluca bir götü vardı ama bayılıyordu karısına. Dayanamamış sarılmıştı mutfakta karısı onu hızlıca itip eline geçirdiği bıçakla üzerine yürümüştü “Ulan bir daha bana dokunmaya kalkarsan bıçaklarım seni, bana dokunmandan iğreniyorum” bir şey demedi. Bir sigara yakıp oturdu kahvaltı masasına.

Karısı “Bak kötü şeyler olacak benim de ihtiyaçlarım var senin de, fakat artık biz seninle birlikte olamayız. Birbirimize yol verelim herkes kendine yeni bir hayat kursun. Zorlaştırma bunu” demişti fakat Karısını sürekli kendini öldürmekle tehdit ediyordu, annesinin hastalığını bahane ediyordu, hoş karısı da bunu ailesine açıklayamazdı annesi kaç kere “o adamla olmaz” demişti de ailesini çiğnemişti. “Hayır senden boşanmayacağım çünkü seni seviyorum, bir gün beni affetmeni bekleyeceğim” “Seni asla affetmeyeceğim” diyordu karısı her seferinde.
Son üç aydır bir şeyler değişmişti eşinde bunu gözlemliyordu, neşeli bir hali vardı, üstünden o kara kasvetli hava gitmiş sanki canına can gelmişti ilk zamanlar bu içini tarifsiz bir umut ile doldursa da çok geçmeden içini kapkara bir şey kapladı. Karısı kendisi için değişmemişti peki ya düşündüğü şey mi olacaktı. Olsundu olsun ve bitsin dedi böylelikle o da beni affeder, aldatacaksa aldatsın onu kaybedemem diye düşünmüştü.

Sert bir fren sesi duyunca pencereye koştu, perdeyi araladı. Karısı arabanın ön koltuğundan inip apartmana doğru yürümeye başladı. Adam eğilip pencereye doğru bakınca göz göze geldiler yoksa bu adam mıydı ona en kötü şeyi yapıp karısını siken bu orta yaşlı, sakallı adam mıydı onu görmek istemezdi nasılsa sabaha karısı “ ben de seni aldattım” diyecek ve barışacaklardı. Adam basıp gitti, karısı anahtarları ile içeriye girdi. Hafif sendeliyordu, alkollü idi.

– Uyumadın mı sen daha Özkan
– Hayır seni bekledim, neredeydin?
– Boş ver
– Neredeydin dedim?
Karısı hiçbir şey demeden öylece ayakta duruyordu
– Gerçekten bunu bilmek mi istiyorsun?
– Evet
– Evet öyle mi sana insan gibi boşanalım dedim değil mi neredeydim bunca zaman tahmin etmiş olmalısın evet doğru tahmin ettin seni aldattım hem de bütün gece, daha bırakmayacaktı ama ben ısrar edince dayanamadı ısrarıma anlıyor musun?

Karısı bir anda delirmiş gibi üzerini çıkarmaya başladı, boynunda morluk memelerinde morluklar vardı hayvan herif resmen dağıtmıştı karısı en sonunda kilodunu çıkardı karısı

– Al bak adamın dölleri bunlar sana kötü olacak demiştim değil mi
Diyerek odasına gidip kapıyı kilitledi.

Bir şey demedi kendi kendine “sakin ol sabah konuşup halledeceksiniz” demekle yetindi yerde duran kiloda baktı, adamın dölleri siyah kilodun içinde parlıyordu. Belki bir kısmı şuan karısının amının içinde bacaklarına süzülüyordu cesaret edemedi kilodu yerden almaya sanki eli yanacak gibi geliyordu ona işte her şey iki metre ötesinde duruyordu. Karısını aldatmıştı ve bedeli başka bir adamın dölleri idi.

Sabah uyandığında kahvaltı hazırladı, karısını çağırdı. Üstünde siyah bir gecelikle çıktı odadan karısı baldırlarında adamın dölleri akıp kurumuştu duş bile almamıştı
– Kimdi o?
– Bak Özkan bunları konuşmayalım bu evlilik yürümez artık
– Ne demek yürümez ben seni aldattım sen de beni artık bunu unutacağız
– Olmaz
– Neden
– Çünkü ben, ona aşığım onu seviyorum dün ilk defa birlikte olduk ama altı aydır iletişim halindeydik gel bitsin artık bu iş
– Hayır, kim o
– Ne yapacaksın
– Bilmek benim hakkım
– Öyle bir hakkın yok gel senin ile bir anlaşma yapalım madem boşanmayacaksın sen bana karışma ben de sana gidip Fatma’yı mı sikiyorsun başka birisini mi karışmam bu evde kimse kimseye karışmasın sen de benim ilişkime karışma
– Bir gün beni affecek misin peki
– Hayır bunu asla yapmayacağım hem yapsam ne olacak sen beni affedecek misin bak karının bacaklarında başka bir adamın dölleri var
– Kim o!
– Ne yapacaksın yahu
– Bilmek istiyorum
– Tuhafsın, çağırayım gelsin o zaman ne dersin
– Çağır lan çağır ne olacaksa olsun

Karısı masadan kalkıp içeri gittiğin de içi bir tuhaf olmuştu, içi yanıyor canı acıyordu. O adamı öldürmek istiyordu karısını da gebertmek istiyordu müthiş öfkeliydi. Hak etmişti bunları keşke boşansaydım dedi. Karısı içerden seslendi
– Tamam geliyor, birazdan burada olacak

Öyle de oldu adam merdivenlerden çıkıp kapıyı çaldığında hazırdı üzerine atlayıp ağzını yüzünü dağıtacaktı onun kapı açıldı adam Sevil’in yanaklarını öpüp içeri girdiğin de hızla adama doğru seyirtti ama yediği yumrukla afalladı. Kalkıp tekrar hamle yaptığın da sertçe bir tokat ve sağlam bir diz yiyerek iki büklüm kıvranmaya başlamıştı, ağzından sızan kan koridora damlıyordu. Sevil panik halinde “yapmayın” diyordu ama düşünememişti bu adam karısını dün akşam siktiği adamın karşısına çıkacak kadar tehlikeli biriydi “Karışma sen” dedi Sevil’e sonra saçlarından tuttu kaldırdı içeriye sürükledi adam onu, güçlü kuvvetli bir adamdı üstelik tam bir çam yarması koltuğa attı. Toparlanmıştı kendini güçlü hissettiği anda tekrar saldırdı adama ve tekrar yeri öptü adam delirmiş gibi yerde bir iki tekme attı “Sen iyilikten anlamıyorsun götveren görürsün sen” diyerek kaldırıp sersemlemiş halde onu sandalyeye oturttu “ip getir” diye bağırdı Sevil ip getirmişti, bağladı adam onu, silahını çıkarıp karşısına geçip oturdu.
– Ne derdin senin aslanım beni görmek istemişsin gördün işte ulan hem suçlu hem de güçlüsün öyle mi elinkini görmeyen kendi yumruğunu balyoz sanarmış seni gebertirdim de şu kadına dua et ama sen iyi bir cezayı hak ettin önce cezanı vereyim

Sandalyeyi kucakladığı gibi yatak odasına götürmüştü. Yatağın kenarına bıraktı
– Gözünün önünde karını sikeyim de kiminle uğraştığını iyice anla, gel kız buraya

Sevil gelmekte tereddüt etmişti. Kolundan yakaladığı gibi kendine çekti zaten kısacık olan karısı bu çam yarmasının yanında bir oyuncak gibi kalıyordu. Karısını öpüp kulağına bir şeyler fısıldadı. Sonra kıçına kocaman bir şaplak atıp “Duşunu al da gel” dedi. Sevil hipnotize olmuş gibi denileni yapıyordu.

Çam yarması soyunmaya başladı gömleğini çıkardı, saatini ve atletini hafif kıllı ve göbekli bedeni açığa çıkmıştı. Sonra pantalonunu çorabını çıkarıp yatağa uzandı.
– Sevil’i bu yatakta mı aldattın lan
– Evet
– İyi iyi bak aslanım Sevil’den çok hoşlanıyorum kadın sana güzellikle boşanalım demiş sen kabul etmemişsin şimdi de artistlik yapıyorsun bunu yapmak istemezdim ama sen kaşındın güzelce sana boşanmanızı söylemek için gelmiştim ama şimdi istemiyorum boşanmanızı çünkü sen kaşındın. Seviyor musun karını
– Evet
– Çok mu
– Çok
– İyi o zaman bak sevgi bazen bazı şeylere katlanmaktır, karının mutlu olmasını istiyorsan bana ses etmeyeceksin kabulleneceksin bu durumu karın senden boşanmak istemiş e sen kabul etmemişsin tamam bir evliliği bitirmek kolay değil ama bok mu varda böyle bir kadını aldatıyorsun

Adamın önü giderek kabarmaya başlamıştı, birkaç dakika sustular. O sırada Sevil üzerinde havlu ile girdi