Istanbul Yolcusu Kalmasin

Amateur

İstanbul Yolcusu Kalmasın




Ben eskişehir`de yaşayan, 24 yaşında, kumral ve yakışıklı biriyim. Fakat sık sık İstanbul`a seyahat ederim. Bunu da genellikle trenle yaparım.



Geçen yaz başında yine İstanbul`a gitmek üzere bilet aldığım treni bekliyordum. Trenin gelmesine daha yarım saat vardı ve benim de çok canım sıkılıyordu. Yalnız seyahat etmeyi hiç sevmem çünkü. Yine bir muziplik yapmaya karar verdim. Bu yüzden, bir yandan sigaramı içiyor, diğer yandan da yolculuk boyunca takılabileceğim birini arıyordum.



Beş-on dakika geçmişti ki, istasyona esmer bir afet geldi ve biraz önümdeki banklara oturdu. Bu, keyfimi yerine getirmişti doğrusu. Esmer bayanlara bayılırım çünkü. Hele de yeşil gözlü ve düzgün vücutlu olursa. . . Sigaradan derin bir nefes daha alıp, “bu gece eğlenceli geçecek” dedim kendi kendime. . . Zira nasıl olsa bir yolunu bulup kandırırdım çıtırı :)bu arada, bizimki saatine baktıktan sonra çantasından bir sigara çıkardı. Ben “İşte bir fırsat” deyip yanına gidip sigarasını yaktım tabi. . . Teşekkür etti. Şöyle tepeden tırnağa bir süzdüm sonra. Diz altlarına kadar inen dar bir blue jean, üzerine de kısa, beyaz bir body giymişti. Ve tabi altında o kışkırtıcı renkteki ten duruyordu karşımda. Bakışlarımı sezmiş olacak ki (ee eşek değil tabi 🙂 “afedersiniz bir şey mi oldu?” diye sordu. aslında ne olduğunu çok iyi biliyordu hınzır. Ben cevap vermedim tabi. Gülümsedim ve “ne tarafa?” diye sordum. İstanbul deyince, kendi kendime: “şanslı günündesin oğlum!” dedim. Ee böyle çıtır bir esmer her zaman kolay kolay düşmezdi ve hemen kafadan koparmazsam hava gazı alırdım. Saate baktım, daha 15 dakika vardı ve bu da iyi bir muhabbet için yeter de artardı. Hukuk fakültesi mezunu olduğum için çenem sağlamdır. Her konuda konuşabilirim saatlerce. Komik biri olduğum için de genelde kırar geçiririm ortalığı. Yine öyle oldu, tren gelinceye kadar şurdan, burdan derken ben sağlam bir muhabbet koydum. Sonra kalktık ve vagonlarımıza gittik. Gerçi farklı vagonlardaydık ama ben kızı kilitledim bir kere bırakmazdım. Onun da tatlı bir sohbete hayır demeyeceğinden emindim. Yarım saat kadar yol aldıktan sonra ben kalktım ve onun bulunduğu vagona gittim. Yalnız oturuyordu. Allahım ne şans. İçimden bir “oley!” çektim 🙂 ve hiçbir şey söylemeden yanına oturdum. Gülümseyerek, “yaa baya canım sıkılmıştı iyiki geldin” dedi. Bayağı konuştuk yol boyunca, herkes uyuyana kadar.



İletişimde okuyormuş falan filan. Benim aklım başka yerde tabi, bu çıtırı trende nasıl becerebilirim diye düşünerek tahrik oluyorum. Ortam iyice samimileşmişti. Ben belden aşağı fıkralar anlatıyorum o da gülüyordu. aslında saatlerce durmaksızın fıkra anlatabilirim. Fakat keriz de değilim tabi o kadar. Artık icraata geçmenin zamanı gelmişti. Göbeğinde bir pearcing vardı, onunla oynamaya başladım. O esmer tende ne kadar da seksi duruyor, görülmeye değer doğrusu. Ben de göğsüme yaptırmıştım bir tane. Görmek isteyince t-shirtümü kaldırıp gösterdim ve o da benimkiyle oynamaya başladı. Teni ateş gibiydi ve ben bu gece bu ateşin içine girmeye kararlıydım. Önümde kocaman bir çadır olmuştu ve bu da gözünden kaçmıyordu tabi. O da tahrik olmuştu ve artık biz küpeleri bırakmış, trenin içinde birbirimizi okşuyorduk.



Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum, ateşli ve kocaman bir öpücükle karşılık verdi. O tat kolay kolay unutulmaz zaten. . . Dudakları bir vantuz gibi dudaklarımı ve dilimi emiyordu. . . Anlaşılan bu iş çığrından çıkıyordu 🙂 çıkıp biraz hava alalım dedim, kabul etti. Kompartmanların arasındaki boşluğa çıktık. Bütün tren uykudaydı. Sırtını kapıya yasladım ve dudaklarını emmeye başladım. Koparırcasına, kanatırcasına emiyordum bu onu çileden çıkarıyor ve aynı tutkuyla karşılık veriyordu. Bir yandan da bodysini yukarı doğru sıyırıp göğüslerini ortaya çıkardım. Çok kadın gördüm ama bu 20`lik çıtır en güzel ve en kışkırtıcı olanlarından biriydi. Hemen o dipdiri göğüslere yumulup emmeye başladım.



O kendinden geçmiş, daha sert yapmamı, dişlememi istiyordu. Ne kadar hoyratlaşsam o kadar kendinden geçiyordu. Bende de dayanacak hal kalmamıştı doğrusu. Bu afeti çatır çatır becermek için sabırsızlanıyordum. Fakat bunu oracıkta yapacak kadar da çılgın değildim yani. Elinden tutup hemen oradaki tuvalete soktum ve kapıyı kapattım. Ve birbirimizi elbiselerimizi parçalarcasına soymaya başladık. Kısa sürede çırıl çıplak kalmıştık. Elbiseleri alıp kapının arkasına astıktan sonra onu yalamaya başladım. Göğüslerinden başlıyor, aşağılara doğru iniyordum. O ise sadece inliyordu. Şeftalisine ulaştığımda sanki ayakta duracak hali kalmamıştı. Fakat ben onu becermeden evvel mum gibi eritmek istiyordum. Şimdi karşımda o kaymak gibi tertemiz, suları akan olgun şeftali duruyordu. Ben bunu yalar yutardım. Öyle de yaptım. Onu önce dilimle becerecektim. Sırılsıklam olmuş, suları bacaklarından aşağıya akıyordu. Dayanacak hali kalmamış, “hadi artık ne bekliyorsun dizlerimde derman kalmadı diye yalvarıyordu” o zaman diz çök dedim ve ayağa kalkıp ağzına verdim.



Kaç saattir konuştuğum o kışkırtıcı dudaklara veriyordum. Bu manzara görülmeye değerdi doğrusu. Sanki kıtlıktan çıkmış gibi çılgınca emip yalıyordu. Bu sefer inleme sırası bana gelmişti. Bu anın tadını çıkarıyordum.



Fakat o becerilmeyi bekleyen dişi bir aygırdı ve hiç sabrı kalmamıştı. Bir an önce içine girmemi istiyordu.



Yanaklarından tutup ayağa kaldırdım ve kapıya yaslayarak tekrar o dudaklara yumuldum. Bir bacağını da kaldırıp o dar deliğe bir kere de geçirdim. Sadece uzun bir ohhh çekti. O kadar daracık ve sıcaktı ki bu kadarını hiç görmemiştim ve bu muhteşem bir şeydi. Bu çıtırı sabaha kadar bağırtarak becermeye kararlıydım. Tempoyu tutturduk ve o halde pompalamaya başladım.



Kısa süre sonra sarsıla sarsıla bağıra bağıra boşaldı zaten. Fakat benim işim daha bitmemişti.



Bu esmer güzelini parçalayacaktım. Arkasını çevirdim ve biraz öne doğru eğdikten sonra tekrar dibine kadar geçirdim. Ve gidip gelmeye başladım. O ise, elleriyle kapıdan destek alıyor ve kalçalarını sallayarak bana karşılık veriyordu.



Ahları ve ohları içeriyi çınlatıyordu. Sesli sevişenleri severim zaten. Bu gece ise en sevdiğim şeylerin kombinasyonu karşımda duruyor ve ben onu çatır çatır götürüyordum. Tek kusur bir trenin tuvaletinde olmamızdı, ama onunda ayrı bir zevki olduğunu o gece farketmiştim. Bu pozisyonda uzun bir süre pompaladıktan sonra ben de kendimden geçerek içine fışkırttım. Sanki beni eritip bitirmişti. Şimdiye kadar yaşadığım en zevkli seks deneyimiydi doğrusu. Bu arada o da ikinci kez gelmişti. O halde bir süre kalıp dinlendik. İkimiz de nefes nefese kalmış ve de şakır şakır terlemiştik. Giyinip tekrar araya çıktık ve bir yorgunluk sigarası yaktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yerimize oturduk. Herkes uyuyordu. Dudaklarıma bir öpücük kondurup hiç bu kadar zevki bir sex yapmamıştım dedi.



O gece hiç uyumadık, İstanbula kadar samimiyeti iyice geliştirdik. Tuvalete de iki posta daha yaptık tabi 🙂 İstanbula gelince telefonlarımızı aldık ve haydarpaşadan da iki gün sonrası için beraber dönüş bileti aldık. sabah olmuş, ben vapura binmiştim ama bir önceki gecenin zevkli yorgunluğu üzerimdeydi. Ben eskişehir`de geçireceğimiz tutkulu geceleri düşünüyor ve kıs kıs gülüyordum. Onları da başka zaman anlatacağım. . .