Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 19

Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 19
Yeliz’i evine bırakıp, ben de evime gittim. Karnım acıkmıştı, kendime güzel bir yemek hazırlayıp, TV karşısında yedim. Saat 23:00 gibi yatağa girdim ve uyuyacakken, tanımadığım bir numaradan mesaj geldi. Mesajı açtığımda, “Naber?” yazıyordu. Ben de, “İyidir, ama kimsiniz?” dedim. Çok kısa bir süre sonra, “Yeliz’le sevişirken sizi basan kız varya, Esra. O benim :)” diye cevap geldi. Ben de, “O gün için özür dilerim!” diye mesaj attım. Esra, “O konuyu başka zaman konuşuruz! Seninle buluşmak istiyorum, ne zaman müsait olursun?” diye yazdığında, “Cumartesi müsaitim, olur mu?” yazıp gönderdim. O da, “Olur, saat 14:00 gibi beni evden alırsın!” yazdı. Ben de, “Tamam!” deyip yolladım ve mesajlaşmamız burada sona erdi.

Sabah işe giderken Yeliz’i de almak için evinin önüne gittim. Yeliz arabaya bindiğinde yüzü gülüyordu. Dudağına küçük bir öpücük kondurup arabayı şirkete sürdüm. Yarın saat 09:30’da Rabia’nın mahkemesi vardı, onun da biraz heyecanı olmuştu bende. Şirkette rutin bir iş günü geçirip, akşama evime döndüm. Sinemle veya bir başkasıyla sevişememiştim o gün.

Çarşamba günü, mahkeme dolayısıyla, öğlene kadar izinliydik. Ben 9:00’a doğru İbrahimlerin evine gittim. Rabia da oldukça heyecanlıydı. Geç kalmadan Adliyeye gittik. Avukat Güven bey oradaydı, bizi görünce yanımıza geldi. Ufak birkaç bilgi verdi Rabia’ya. Dava başlayacağı zaman içeriye girdik. İki taraf ta boşanmaya istekli olduğundan, hakim tek seferde boşadı Rabia ile Halil’i. Halil kaba saba bir adam gibi görünse de, Rabia’nın yanına gelerek, “Sana yeni hayatında başarılar!” dedi ve öyle gitti.

Saat 10:30 gibi, İbrahim, Rabia, Sinem, Güven bey ve ben bir restorana yemeğe gittik. Hepimiz neşeliydik. Avukat Güven bey, “Artık beni düğününüze çağırırsınız!” dediğinde, “Çağırmaz mıyız, hatta nikah şahidimiz siz olun istiyoruz!” dedim. O da gülümseyerek, “Olurum tabi!” dedi. 1 büyük rakı bitirdik erkekler beraberce. Sinem ise bir bardak bira içmişti sadece. Rabia ise alkol almadı.

Şirkete dönünce Ankara’daki ailemi aradım ve bir kız bulduğumu söyledim. Çok sevindiler. Ailem en yakın zamanda kızı görmek istiyordu. Ben de, “Tamam, izin alıp getireceğim kızı!” dedim. İşyerinde, haberi patronuma ve diğer arkadaşlara haber verdiğimde çok sevindiler. Ama Yeliz biraz yüzünü sarkıttı, nedense beni diğer kızlardan çok kıskanıyordu. Haftasonuna kadar her gün Sinem’lere gittim, nedense Rabia’yı yanıma göndermiyorlardı ve ben de onu öyle görebiliyordum.

Haftasonu Esra ile buluşana kadar kimseyle sikişmedim. Cumartesi saat 13:30 gibi hazırlanıp yola çıktım. Ağustos ayında olmamıza rağmen, o gün hava yağmurluydu. Sokağın önünde durdum ve Esra’yı aradım. Esra, “Hemen geliyorum!” deyip telefonu kapattı. Çiçek desenli tek parça bir elbiseyle geldi. Çok güzel görünüyordu, aydınlık bir ortamda fark etmiştim esas güzelliğini.

Esra’ya, “Nereye gidelim?” dediğimde, “Yalnız kalabileceğimiz bir yer olsun!” dedi. Ben de hemen bir dağlık alana götürdüm. Şehrin ayaklar altında olduğu bir ovada durduk. Esra, “Yeliz Pazartesi günü geldiğinde çok kötüydü, kıçının üzerine oturamıyordu kız. Ben sorduğumda geçiştirdi hep, ama akşam gecelikle uyuğunda odasına girip baktım, kalçası mosmordu. Doğru söyle, sen siktin mi kızı?” dedi. “Evet siktim, ama zorla değil, kendi rızası vardı!” dediğimde, Esra gülümsedi ve “Yanınızda olmadığımdan kızı nasıl siktin bilmiyorum, nasıl bir yarrak var sende?” dedi. Daha yeni konuşmamıza rağmen, Esra’nın bu kadar açık saçık konuşması beni tahrik etmişti.

Koltuğu arkaya doğru kaydırdım. Pantolonumu çözdüm ve dizime kadar indirdim. Boxerımı da indirdim ve yarrağımı göstererek, “Nasıl bir yarrak olduğuna sen bak!” dedim. Esra eğilerek yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Yeliz’den daha güzel yalıyordu. Ben ise uzun sarı saçlarını toparlayıp sikime bastırmaya başladım kafasını. Esra yarrağımı dibine kadar alıyordu, boğazının derinliklerine kadar giriyordu yarrağım. Fazla dayanamayıp ilk postasını ağzına attım. Esra döllerimi yuttu ve “Sen de çok erken boşaldın!” deyip güldü.’

Esra’yı saçlarından tutup, “Yavrum boşaldık, ama bir daha boşalamayacağımız anlamına gelmez!” dedim ve hemen arkaya geçmesini söyledim. Ben de arabadan çıkarak arkaya geçtim. Esra’yı dümdüz yatırdım koltuğa ve üzerindeki tek parça elbisesini çıkardım. Südyen takmamıştı, altında kırmızı bir külot vardı sadece. Göğüslerine yumuldum, göğüsleri çok büyük değil ama dimdikti. Uçları iyice kabarmaya başladı yaladıkça. Elimi külotunun üstünden amına attığımda, sırılsıklam olmuştu.

Külotunu çıkarttım. Göğüslerini yalamayı bırakarak bacaklarını havaya diktim ve amını yalamaya başladım. Küçücük bir amı vardı, üstünde tüyler bile yoktu, kaymak gibiydi. Esra inlemeye başladı. Ben amını yaladıkça o da zevke geliyordu. Parmağımı göt deliğine bastırdım ve sokmaya başladım. Alıştırıyordum iyice onu. Amını 15 dakika kadar yaladıktan sonra Esra orgazm oldu. Ben de dizlerimin üzerinde durup, yeniden kalkmaya başlayan yarrağımı göt deliğine sürtmeye başladım. Esra gözleri kapalı, benim girmemi bekliyordu.

Bir anda kökledim götüne ve yarısına kadar girdim. Ama Esra çığlığı öyle bir bastı ki, kulaklarım sağır olacaktı. Sonra göğsüme vurarak, “Yavaş ol hayvan, şerefsiz!” diye hakaretler etmeye başladı. Ben hemen yavaşça bir tokat atarak, “Sus orospu, sus!” dedim ve götünü hızlıca sikmeye başladım. Esra çığlıklar atıyordu art arda. Benim bir elim ise klitorisindeydi ve okşamaya devam ediyordum sürekli. Esra çığlıklar atarak bir kez daha orgazm oldu. 10 dakika içinde 2 kez orgazm olmak onu bitirmişti. Ben de yavaş yavaş 2. Postama yaklaşıyordum.

Yağmur artmaya başlayınca Esra’yı tuttum elinden ve kaldırdım. Kapıyı açarak çıkarttım dışarıya ve kapıyı kapatıp arabaya doğru domalttım. Yağan yağmurun altında sikecektim onu. Yarrağımı tekrardan götüne soktum ve sikmeye devam ettim. Yağan yağmur kalçalarını iyice parlaklaştırmıştı, süt beyazı kalçalarına tokatlar atarak kızartmaya başlamıştım. 10 dakika kadar sonra içine bastırmamla beraber götüne boşalmam bir oldu. Götünden çıktığımda, Esra hemen arabanın arkasından kıyafetlerini aldı. Giyinip, tekrar şehir merkezine döndük.

Esra’yı bıraktım ve ben de evime geçtim. Saat 16:00’ya yaklaşıyordu, evimde güzelce dinlendim. Azgınlığım çok geçmemişti ve bir saat kadar sonra arabama binerek Sinem’lerin evine gittim. Kapıyı Rabia açtı bana ve evde sadece kendisinin olduğunu, İbrahimle Sinem’in arkadaşlarına ziyarete gittiğini söyledi.

İçeriye girdim ve kapıyı kapatım. Hemen Rabia’yı kucakladım, yatak odasına götürdüm. Rabia gülüyordu sadece. Yatağa bıraktım ve üzerimdekileri çıkarttım, çırılçıplak yanına uzanıp dudaklarını öpmeye başladım. Rabia da boynumdan tutarak bana karşılık veriyordu. Rabia’nın pantolonun üzerinden bacaklarına değen yarrağım tamamen kalkmıştı. Kısa bir öpüşmeden sonra hemen yarrağımı elime aldım ve Rabia’nın ağzına dayadım. Sinem’lerin yatağındaydık, eve gelseler çok büyük rezillik çıkabilirdi.

Rabia yarrağımı hızlıca yalarken, ben zevkten hırlamaya başlamıştım. Bir günde iki seks biraz ağır gelecekti, ama Esra ateşimi almamıştı. Rabia yarrağımı tamamen kaldırdığında, tişörtünü çıkarttım. Südyenini de çıkartıp göğüslerine yapıştım. Rabia gözlerini kapayarak kıvranmaya başladı. Göğüslerini koparırcasına emip yalıyordum. Çok azmıştım, o yüzden fazla devam etmeden, hemen Rabia’nın pantolonunu ve külotunu çıkarttım. Rabia, “Ne oldu sana böyle? Bugün biraz azgınsın!” dediğinde, “Bir şey yok, seni özledim sadece!” dedim ve amına yumuldum.

Rabia nefesi kesile kesile inlemeye başladı, kalp atışları hızlanıyordu sürekli. Bir elim de sürekli klitorisindeydi. Ağzımı amından çekerek parmağımı sokmaya başladım amına. Rabia fazla dayanamayarak orgazm oldu. Belinden tuttum ve kendime doğru çektim. Rabia’nın dudağına bir öpücük kondurdum ve amına yarrağımı sokup, hızlıca sikmeye başladım. Bu arada dudaklarımız halen birbirine kenetlenmiş vaziyetteydi. Çok sert sikiyordum, dudaklarını bırakırsam bağırmaları apartmanı inletirdi.

Rabia’nın amını 20 dakika siktikten sonra içine boşaldım ve yanına yattım. Rabia kalktı ve hemen banyoya giderek duşunu aldı. Yanıma geldiğinde, heyecanla, “Kalk hadi, giyin ablamlar gelir şimdi, rezil olmayalım!” dedi. Kalktım ve giyindim. Salonda oturup TV izlemeye başladık. 10-15 dakika sonra Sinem ve İbrahim geldiler. Beni evde görünce şaşırdılar. Sinem, evde ne yaptığımızın farkında gibiydi, ama bozuntuya vermiyordu.